24 Kasım 2016 Perşembe

KARLUK TÜRKLERİ - ALASKA




Karduk - Karluk
Üç Oğuzlar



"Karluklar: Trabzon'un güneyinde Karluk Tepesi ismiyle bir tepe bulunmaktadır. Bu tepenin çevresinde bulunan ve Trabzon merkeze bağlı köylerden Karakaya köyünün eski ismi Karluk Şumerya, Akkaya köyünün eski ismi Karluk Gozemya, Karlık'ın eski ismi ise Nefs-i Karluk'tur." - Prof.Dr.Necati Demir




"Karluk adının nasıl ortaya çıktığıyla ilgili tek bilgi kaynağı Oğuz Kağan destanıdır. Halbuki Karluk adına Hunlar ve özellikle Göktürklerde rastlanır. Göktürklerin çöküşünden sonra Karahanlı Hakanlığı’nın bel kemiğini Karlukların oluşturduğu ve bugünkü Özbeklerin atası olarak ta göründüğü bilinmektedir."  - Ahsen Batur , Kürdoloji Yalanları




"Amuderya’nın aşağı mecrasında Oğuz, Kıpçak ve Karluk kavimleri birlikte yaşamaktadır. Bunlardan Oğuzlar, Türkmen ve Azerbaycan; Karluklar, Özbek ve Uygur; Kıpçaklar, Kazak, Kırgız ve Karakalpak kavimlerini oluşturmuşlardır. Bunların sonradan Oğuz-Kıpçak ve Karluk-Kıpçak olarak karıştıkları biliniyor." - Kamal Mambetov, Karakalpaklardıñ Etnografiyalık Tarihi







Peki Alaska'daki Karluk Türkleri?



The toponym name "KARLUK" in KARLUK RIVER-KARLUK LAKE-KARLUK VILLAGE on Kodiak Island-Alaska 
comes from KARLUK Turkish Tribe.
Karluks are also called as "Three Oghuz" (Üç Oğuz)
Native Village of Chuathbaluk - Alaska
CHUATHBALUK - BALUK is Turkish: Today "fish" or in old Turkish "city" (in 8th c AD Orkhon Monument)


Cornelius Judaeus'un (1578) haritasında Alaska'da "Tartar" bölgesi. Yerliler koni şeklindeki çadırlarına da "tepees" diyormuş.

 "Judaeus Map of 1578. Caption (2) indicates “this region of the Anian Kingdom (or Alaska) is where the Tartars live.” In Central Canada (Bergi or Mountain Kingdom) the map portrays Tartar tents called “tepees.” This is a Turkic word that Plains Indians also used to identify their cone-shaped tents. This is the oldest known map to portray bison. The Tartar camp of Bergi is situated on the Mackenzie River. It was the route to the Great Plains." -link


* Tepe (above as tepees) : Turkish of origin, means Hill. Also to be seen in Mexico as Tepec, Ometepec 
and Pelasgians as Tepae.
[Latin bilim adamı Varron'un "Pelasgların dilinde küçük dağların adı TAPAE'dir" demiştir.
Adile Ayda - Türklerin ilk Ataları]
* Tartar or Tatar is a Turkish tribe (in Orkhun inscriptions). Also a name for Turkish-Mongolian mixed peoples.
SB





Bir Eskimo Dilinde Türkçenin İzleri - II: Basit Kelimeler


Tainoca: Gua-Turey "Tanrı, Yaratıcı"
Eski Türkçe: Kö:k Tengri "Tanrı,Yaratıcı"

Tainoca: Eieri "adamlar"
Eski Türkçe: Erleren "adamlar"

Tainoca: Bo "oldukça zengin
Eski Türkçe Ba:y "zengin"

Gua-Turey'deki "ua" diftongu, acaba Kö:k kelimesindeki asli uzunluğun bir izi midir? Çünkü bu kelime, Yakutçada küöx şeklinde (Vasiliev-Cargistay-1995-99) "üö" diftonguna sahiptir.

Aynı web adresinde (pdfdeki link kapatılmış-SB) Gua-Turey isminin bulunduğu yerde Ata Bei şeklinde isimlendirilen ve kendisine kutsallı katfedilen bir kişi bulunmaktadır. Bu ismin üzerine tıkladığımızda Ata Bey kelimelerinin yer aldığı web sayfasında, kucağında iki çocuğu emziren bir kadın karşımıza çıkmaktadır. Kulağımıza pek de uzak gelmeyen bu iki kelimenin Türkçe ile ne derece ilgisi vardır bilemiyoruz.

Tanrı kelimesi çeşitli Türk lehçelerinde de çok farklı seslere bürünmüştür. Azerice ve Türkiye Türkçesinde Tanrı, Kırgızcada Tenir (Ercilasun vd.1991:848-849) Yakutçada Tanara (Vasiliev-Cargistay-1995: 260), Çuvaşçada ise Turra veya Turi şeklinde (Ceylan 1996: 82,83,161) kullanılmaktadır. Tainocadaki Turey, Çuvaşçada kullanılan biçimlere çok daha yakındır. 

Taino Kızılderililerinin dilleri üzerine yaptığımız araştırmalara bu şekilde devam ederken internette bir Eskimo dilinin karşılıkları İngilizce olarak verilmiş oldukça kapsamlı sözlüğüne rastladık. Sürdürdüğümüz çalışmalar sonunda bu sözlükte birçok Türkçe kelimenin bulunduğunu fark ettik. Interactive Inupiaq Dictionary adı verilen bu sözlük, İnupiaq Eskimolarına aittir. Adı geçen sözlük, Donald H.Webster ve Wilfried Zibell tarafından hazırlanmış olan İnupiat Eskimo Dictionary-Fairbanks, Alaska, 1970- adlı eserden faydalanırak hazırlanmıştır. ...

Ethel G.Stewart Dene ve Na-Dene Kızılderilileri - Cengiz Han'dan Amerika'ya Kaçan Türkler MS.1233 - adıyla Türkçeye çevrilen eserinde, Kızılderili kabilelerinin bir kısmının atalarının Uygur Türkleri olduğunu dile getirir. Stewart, Uygurların yaşadığı Tarım bölgesinin etnik bakımdan çok karışık olduğunu, Türklerin yanı sıra Soğdların, Çinlilerin, Tibetlilerin, Kitanların bu bölgede iç içe yaşadıklarını belirtir. Ona göre, bölge halkının bu derece karışık olması, lingüstik durumu da çok karmaşık hale getiriyordu. Konuşma dilleri, yazı dillerine oranla büyük farklılık gösteriyordu. Konuşma dilinde Türkçe, Toharca, Çince, Soğdca, Tibetçe, Kitanca, İpek Yolu Arapçası gibi birçok dile ait kelimeler kullanılıyordu.

İşte bir Eskimo dilinde geçen ve yukarıda verilen Arapça, Soğdca, Çince, eski Hintçe kelimeler ile bildiri içersinde üzerinde duracağımız Türkçe kelimeler; bu karışık mirasın günümüze kadar gelmiş uzantıları olmalıdır.

Biz zaman zaman ayrı ve düşmanca yaşamalarına rağmen Uygur-Karluk birlikteliği tarihte önemli bir yer tuttuğu için (Salman 1981:176-180,184-186) Moğol istilası yüzünden Alaska'ya kaçan Uygur Türkleri arasında Karluk Türklerinin de bulunduğunu düşünüyoruz. Çünkü Karluk Türkleriyle ilgili araştırmalara bulunan Hüseyin Salman, bir makalesinde Doğu Karluklarının 12.yüzyıldan sonra Çin kaynaklarında izine rastlanmadığını belirtir (Slaman 1981: 189). Ethel G.Stewart'ın yukarıda zifrettiğimiz eserinde Moğol istilası yüzünden Türklerin Amerika'ya kaçış tarihi MS.1233 olarak verilir.

Kanaatimizce 12.yüzyıldan sonra Çin kaynaklarında izlerine rastlanmayan Doğu Karlukları, 13.yüzyılın ilk yarısında Amerika'ya (Alaska) kaçmak zorunda kaldıkları için Çin kayıtlarından düşmüşlerdir. Bunun en önemli delili, Alaska'da bulunan yer adlarıdır: Karluk Köyü, Karluk Irmağı, Karluk Gölü.

DNA araştırmalarında ise, başka bir durum karşımıza çıkmaktadır. Bir Rus genetikçi, Kızılderililerle Kuzey Moğolistan'da göçebe olarak yaşayan insanlar arasında yaygın DNA benzerliği bulunduğunu iddia etmiştir.

Moskova Vavilov Genel Genetik Enstitüsü Müdür Yardımcısı Ilya Zakharov, Christian Science Monitor'a yaptığı açıklamada Sibirya'da yaşayan Tuva Türkleri üzerine yaptığı genetik çalışmaların Kızılderililerin kökenlerini tespit eden bir araştırmaya dönüştüğünü ifade etmiştir. Zakharov; bunun büyük ve önemli bir gelişme olduğunu, kendilerinin daha önce birçok toplumu incelediklerini ve hata payı az bir olasılıkla Kızılderililerin Tuva Türkleriyle aynı DNA'ya sahip olduğunu tespit ettiklerini belirtmiştir. ...

2-4 Temmuz 1999 tarihleri arasında Denizli'de yapılan "Yedinci Türk Dünyası Dostluk Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı'na katılan Onayda Kızılderili Kabilesi Reisi ve Amerika Yerlileri Sosyal İşler Daire Başkanı M.Franklin Keel de Kızılderililerin atalarının Baykal Gölü ve Yenisey-Tuva bölgelerinden Amerika'ya, Alaska üzerinden göç ettiklerini ifade etmiştir. ...

Chuathbaluk "1800"lü yılların ortalarında Alaska'da yaşayan Ingalik Kızılderililerinin yaz aylarındaki balık avlama yeri."

Balık kelimesi Kuman lehçesinde Baluk .

Dr.Mehmet Kara. / detaylı PDF:
"Karluk in Kodiak Island", The Alutiiq Ethnographic Bibliography compiled by Rachel Mason.
farklı Karluk Alaska linkleri : link 1  /  link 2  /  link 3  /  link 4

NOT:  
Kızılderili ifadesi yerine Amerika Yerlileri ifadesi kullanılması...
Dört Karluk boyu T'ang Hanedanlığına katılmıştır. 840-1212'deki Karahanlılar da Karluk Türkleridir. Konuştukları Türkçe, Karahanlı ya da Çağatay Türkçesi olarak bilinir. Tibet kaynaklarında ise Karluklar Garlok olarak geçer.- SB





ilgili:




* * * 



Köktürk Yazıtlarında, balık şehir anlamıyla, Bilge Kağan doğu yüzü 28. satır:  Otuz yaşıma beş balık tapa süledim. (Otuz yaşımda Beşbalık’ a kadar sefer ettim.)  Beşbalık anı üçün ozdı. (Beşbalık onun için kurtuldu.) 

Eski Uygur Türkçesi’nde; balıġ, balaķ, ve balıķ: 1. balık, 2. şehir anlamında kullanılmıştır. balıķ bëgi: şehir beyi, vali; balıķçı: balıkçı; balıķça: balık gibi şekilleriyle kullanılır. 

Türk dilinin başyapıtlarından olan Divan-ü Lügati’t Türk ‘te, balığ: yaralı anlamında,
“Başı anıŋ alıktı
Kanı yozup turuktı
Balık bolup tagıktı
Emdi anı kim yeter” 
(DLT C. II: 192) “Onun yarası azdı, kanı çok akıp durdu, yaralanıp dağa çıktı, şimdi ona kim yetişir.” 


BALIK” SÖZCÜĞÜ ÜZERİNE (ON THE WORD “FISH”)
Yrd.Doç.Dr.Nesrin Güllüdağ










Apaçi - Tlibgit/Koyukon ve Navajo Athabaskan Ailesindendir.

Apaçilere ait makosenin tamgaları : 
Tengri ile Dış Oğuzların Tamgası ile aynı.


Amerika Yerlileri arasında her boyun kendine özgü saç örgüsü geleneği var. 
Kesildiğinde ise güçlerini kaybettiklerini düşünürler.
Tlingit Koyukon Athabaskan


Türk Beyi
Saçları uzun ve örgülü, ant kadehi ile bağdaş kurmuş
Selçuklu Dönemi

"Uzun saç prestij göstergesi olduğu için hemen hemen bütün Türk halklarında önemli idi. Eğer yeterince uzatılamamışsa bu arkadan saça eklenen takılarla veya düzenlemelerle ifade edilirdi. Fotoğrafta Uygur kızının saçında bu uygulama görülüyor. Uygurlarda buna Cala denirdi." 
Prof.Dr.Yaşar Çoruhlu



" Oğuz Türklerinin saçları uzun ve  kesmezler. Hükümdarlar genelde saçlarını serbest bırakırken, savaşçılar ve diğer erkekler belik örerler. Oğuz erkekleri, saçlarının örgüleri çok olmasıyla tanınır. Peçeneklerin de saçları örülüydür. 9. yy yaşayan Horasan Türkleri'nin de saçları uzundu. Harzemşahlar'ın da saçları uzundu fakat hacca giderken kısaltıyorlar. Uygur metinlerinde de alplerin saçları aslan yelelerine benzetiliyor. Uygur hükümdarı ise saçlarını topuz şeklinde toplamakta ve topuzun üstünde, beş sınıf halkı temsil eden, beş dilimli taç giymekteydi." 


Navajo Kilimi - Türk Tamgaları/Motifleriyle Aynı







________________