24 Haziran 2016 Cuma

Nysa ve Dionysos





Antik Karia bölgesinin önemli bir kenti olan Nysa (Sultanhisar) Aydın'ın doğusunda bulunan ve Eski Çağ'da Messogis olarak adlandırılan bügünkü Aydın dağlarının güneye bakan yamacında, kışın su taşmalarına neden olan, buna karşın yazın kuruyan Tekkecikdere adlı bir akarsuyun çevresinde çok dik bir boğazın oluşturduğu alanın her iki yanında kurulmuş olan eski bir yerleşimdir.

Kentin kuruluşu ile ilgili farklı bilgiler bulunmaktadır ; Augustus devrinin ünlü gezgin ve coğrafyacısı Amasya'lı Strabon (MÖ. 64-MS. 21) ile tarihçi Stephanus'un (MS. 6.yüzyıl) anlattıklarından öğreniyoruz. 

Nysa adı özellikle Helenistik devir krallık ailesi kadınları arasında oldukça sık rastlanan bir addır. Stephanus, Ethnica adlı eserinde Eski Çağ'da Nysa adını taşıyan on kentten Karia bölgesindekinin, Suriye kralı Seleukos'un oğlu I.Antiochos Soter (M.Ö. 324-261) tarafından eşi adına kurulduğunu belirtir. 

Strabon'a göre, Nysa Poleponnes'teki (Yunanistanın güneyindeki yarım ada=Mora yarımadası) Sparta'dan gelen Athymbros, Athymbrados ve Hydrelos adlı üç kardeş tarafından kurulan üç ayrı küçük yerleşmenin sonradan büyük bir kent halinde birleşmesi ile olmuştur ve Athymbros da bu yeni kentin kurucusu olarak anılmıştır. Bu nedenle antik kent başlangıçta Athymbra olarak adlandırılmış ve zaman zaman da Antiocheia olarak tanınmıştır. 

Kentin adının MÖ. 2.yüzyılın başlarında Nysa olduğu bilinmektedir ve tarihi de MÖ.6.yy'a kadar geri gidebilmektedir, lakin şimdilik fazla bir bilgimiz yoktur. Bununla birlikte, Seleukosların Anadolu'da kurdukları askeri koloniler halindeki kentlerin yanında, küçük yerleşmelerin birleşme (synoikismos) yoluyla tek bir sivil kent halinde oluşturdukları kent kurma politikasına uygun bir şekilde kurulmuş olan Nysa'nın Kral III.Antiochos (MÖ.223-187) tarafından ele geçirildikten sonra sığınma (asyl) hakkı istenilen bir kent olma ayrıcalığını elde ettiği bilinmektedir.

Nysa, Romalıların yönetimi altında sikke bastırmıştır ve antik kentte basılan Cistophorus türü sikkeler MÖ.133-111 yılları arasında tarihlenmektedir. Birinci Mithridates savaşı sırasında Nysa'lı Chairemon adlı varlıklı bir kişi Romalıları desteklemiş ve bunun üzerine Mithridates tarafından öldürülmüştür. 

Chairemon'un akrabalarından Pythodoros (Pythodoros of Tralles diye de geçiyor) , Pompeius (Gnaeus Pompeius Magnus; Pompey the Great) ile Gaius Julius Caesar'la yakın dostluğu vardı. 

Pythodoros , Marcus Antonius'un (Mark Antony ) kızlarından Antonia (doğumu Roma MÖ.47- ölümü İzmir) ile evlendi. Mark Antony, kızını 20 yaş büyük olan Pythodoros ile evlendirmesindeki sebep, Parthia istilasında müttefik olmak istemeseydi ve o dönemde Antony Cleopatra ile Mısır'daydı...

Bu Doğu ittifakından dolayı Roma Senatosu korkuya kapıldı, Octavian (Augustus) savaş ilan etti. MÖ.31 de Cleopatra ile Antony'i yenerek Roma İmparatorluğunu kurdu ve ilk imparator oldu.

Antonia'nın kızı Pythodoris (İzmir doğumlu, Pythodorida ; Pythodoris I ;Pantos Pythodorida) ise önce Pontus sonrada Kapodokya kraliçesi olmuştur. Strabon, Pythodoris'i iyi bir yönetici olarak tanımlar. 

Kentin gelişmesi özellikle Roma İmparatorluk çağı içerisinde, Strabon'un ölümünden sonraki dönemdedir. Milattan sonraki ilk 300 yılda, yani Roma İmparatorluk çağı içerisinde Nysa'da neler olduğu konusunda çok fazla bir bilgimiz bulunmamakla birlikte bazı yazıtlarda İmparator Vespasian, Hadrian, Pius, Marcus Aurelius ve Commodus'un adlarının yanısıra İmparator Gallienus'un küçük oğlunun adına da rastlanmıştır. 

Kent 12. yüzyılda Selçukluların yönetimi altına geçmiş, ancak kısa bir süre sonra yine Bizanslıların hakimiyeti altına girmiştir. Nysa'nın 1402 yılında Timurleng tarafından istila edilmesinden sonra yavaş yavaş önemini kaybetmiştir. Kentte bugün görülen kalıntıların büyük çoğunluğu Roma ve Bizans çağlarına aittir. Nysa harabelerinin güneyinde yer alan bugünkü modern Sultanhisar ilçesi ise MS.14. ve 15. yüzyılda kurulmuş ve gelişmiştir. 

İki kenti birleştiren bir köprü, bir stadyum, akar suların içinden geçtiği gizli bir yer altı geçidi, Tiyatrosu, Gymnasion’u ve Agora’sı günümüze kadar ayakta kalmış önemli bölümlerindendir. 

MÖ 1. Yüzyılda yapıldığı düşünülen 12 bin kişilik antik tiyatrosu ve sahne yapısında çok iyi korunmuş durumda olan şarap tanrısı Dionysos (Bacchus) kabartmaları vardır. Tiyatrosunun 38 m uzunluğundaki sahne binasına ait 6 adet, podyumuna ait 26 adet friz bloğu, Aydın Arkeoloji Müzesine taşınmıştır.

Efes Celsus kitaplığını da restore eden V.M.Strocka, 2002-2008 arası Nysa kütüphanesi kazılarında bulunmuştur.

Her ne kadar Nysa kütüphanesi MS 2.yüzyıl İmparator Hadrianus döneminde yapılmış olsa da, Amasyalı Strabon'un eğitim almak için bu şehre gelmiş olması, şehrin antik çağda bir eğitim ve bilim merkezi olduğunu gösterir. 

Rodos ve Nysa da okul/eğitim başkanı olan hocası Aristodemus'tan dilbilgisi ve hitabet dersleri aldı. Aristodemus aynı zamanda filozof, stoacı, astronom, coğrafyacı ve siyasetçi olan Posidonius'un torunuydu. Strabon'un kitabını yazmasına etken olduğu söylenir.


SB.

kaynaklar: 
link1  -  link2  -  link3
ve Prof.Dr. Vedat İDİL - "Nysa ve Akharaka (Nysa and Acharaca)" adlı eseri



EK:

* Türkçedeki Nisa ismi Arapça'dan gelir "Kadınlar" demektir. 
* Dionysos'un şarap sanatını buradaki su perilerinden (Nymph) öğrendiği söylenir.
* "Dionysos ya da Bakkhos en çok şarap tanrısı olarak tanınır, fakat o genellikle bir ağaç tanrısıydı da. Örneğin, bütün Yunanlıların "ağacın Dionysos"una kurbanlar verdiği söyleniyor. Boeotia'da onun unvanlarından biri "ağacın içindeki Dionysos" idi. " - Altın Dal - James Frazer (syf 311)



Bağlantı kuralım:
Ağaç Kovuğu - Kıpçaklar / Ağaçtan doğma - Uygurlar
Dionysos - Sabazios "Atıyla gezen Göçebe Tanrı" Saban bir İskit boyu
Bakkhos - Bacchus - Bacc - Bağ - Bağcı

SB.





Tiyatro podyumundaki frizlerden Bebek Dionysos (MÖ.1.yy)
Baby Dionysos (Bacchus) - 1st c BC 
from the Theater of Nysa (12.000)- Sultanhisar / Aydın.



The stage of the theater is 38 m long.
6 pieces of the stage and 26 pieces of the podium frieze blocks are in Aydın Archaeological Museum.

V.M.Strocka who restored Ephesus Library Celsus, was in Nysa between 2002-2008 during the excavations of the library, which was built in 2nd c AD, emperor Hadrian period.

Nysa was an educational and scientific center in ancient times,
even Strabo (born in Amasya) came to Nysa for education.

Bacchus - Bacc - Bağ - Bağcı is Turkish (vigneron, winemaker)
Dionysos is also to be called in Anatolia as Sabazios, a Scythian tribe is called Saban, means in Turkish plow. Sabazios has been described as "Nomadic Horsemen God".

Dionysos or Bacchus (Bakkhos) was recognized most as god of wine, but he was also the god of tree "Dionysos in the tree" was his other name.

Born from tree is a Turkish legend. Some Turkish tribes like Kipchak Turks have it in their tribe name, Kipchak (Kıpçak-Gıpçak; known for Europeans as Cumans or Polovts, and in Egypt as Mamluks) means "tree cavity". Uyghurs are also born from a tree in legends.

SB