29 Ağustos 2014 Cuma

Ateşgah - Azerbaycan





"Bugün Azerbaycan'da araştırmacılar arasında her hangi bir sanat abidesinde Zerdüstlüğün izini arama ve görme meyli çok güçlüdür. Surahan'daki devamlı ateş yanan mabedi, ateşe tapanların mabetlerinden biri gibi gören ve buna inanan hiç de az değildir.


Halbuki, bu abidenin Hint dilinde yazılmış kitabesinden açık olarak anlaşılıyor ki, bu abide eser birkaç yüz yıl önce Hintli ziyaretçiler tarafından yapılmış Şiva mabedidir. Bu mabedin, Hintlilerin savaş ve intikam tanrısı Şiva mabedi olduğunu, onun üzerindeki üç dişli de ispat eder. Çünkü, üç dişli, Şiva'nın sembollerinden biridir.


Yani, Saruhanı'daki mabedin, ne ateşe tapanlarla, ne de Zerdüştlük ile yakından uzaktan bir ilişkisi yoktur. Kökü en az beş bin yıl önceye giden ve Sümerler zamanında bile kutlanan Novruz bayramını da Zerdüştlüğe bağlamaya çalışanlar var.....


.... Bazı araştırmacıların fikrince Nevruz bayramı zamanı yanan kütük ateşinin üzerinden atlanması, Zerdüşttilikle ilgilidir. Fakat, bu fikir kökünden yanlıştır. Çünkü, tören zamanı yanan kütüklerin üzerinden atlayanlar "ağırlığım, uğursuzluğum ateşte yansın!" derler ki, Zerdüştiliye göre ateşe böyle demek günahtır.


Çünkü, bu dinin kanunlarına göre, ateş kutsaldır, ona hiçbir şey, hatta insan nefesi bile dokunmamalıdır. Çünkü, insan nefesi bile odu kirletebilir. Ateş üzerinden atlayanların böyle demeleri odun temizleyici güce sahip olduğu hakkında var olan eski Türk inancındandır....

...VII yy'ın başında Yunan yazarı Feofilakt Simokatta'nın yazdıkları çok ilginçtir: "Türkler her şeyden çok ateşe saygı gösterirler, hava ve suya da saygıları büyüktür, toprağa yakılmış marşlar okuyorlar. İbadeti ise 'Tek Tengri' dedikleri, yeri ve göğü yaradana ediyorlar. Ona, aygır, koç ve boğa kurban ediyorlar." ....


.... Heredot'un yazdığına göre, İskit tapınaklarının birinde Tabiti adında bir ilahe de varmış ve o ateşin ve aile ocağının koruyucusu sayılırmış. Tanınmış Karaçay-Balkar alimi Miziyev, bununla ilgili , Karaçay-Balkar kadınları yakın zamanlara kadar ateşin ve aile ocağının koruyucusu sayılan Tobadıya ibadet etmişlerdir, diye yazar.


Görüldüğü gibi, eski Türk mitolojik düşünce sisteminde ateş ile ilgili inanç sistemi, Zerdüştiliğin bütün kanunlarından bütün parametreleri ile farklıdır. Azerbaycan'ı Zerdüştiliğin merkezi sayanlar, şöyle bir belgeye dayanırlar ki, eski Atropatena'nın, yani Azerbaycan'ın başkenti olan eski Şiz şehrinde , içersinde ebedi ateşin yandığı bir mabet varmış.

Fakat burada da Zerdüştilik inancına göre, güneş çıktıktan sonra ateş yakmanın, günah sayıldığı unutulmaktadır. Ateş ancak güneş battıktan sonra yakılır. İçerisinde ebedi ateş yanan mabedler Zerdüştilerin değil, Maniheylerin "Manıstan" denen mabetleridir. 



Türklerin Gizli Tarihi
Yunus Oğuz - Bahtiyar Tuncay




 yani wikinin söylediklerine inanmayın..Zerdüştilerle alakalı değil